İcra Takibi
İcra ve iflas hukuku kişilikler arasında herhangi bir sebeple oluşmuş olabilecek bir borcun ödenmemesi halinde, alacaklının hangi yollarla borcunu geri alabileceği konularını kapsayan bir hukuk dalıdır. Borç durumlarında borçlu aleyhine açılacak icra takipleri, mevcut koşullar oluşmuş olması halinde iflas davalarının takibi, her iki takibin hangi yasal dayanaklarla yapılabileceği konularına ışık tutmaktadır.
İcra ve iflas takiplerinde / davalarında alacaklının yanı sıra borçlu olanların yapılan takip karşısında hangi hukuki yollara başvurabileceği, yapılan takipler sonuçsuz kalmışsa haczin ne şekilde yapılacağı gibi konular icra iflas hukukunda yer alan konular arasındadır. Kısaca İcra ve iflas hukuku, ödenmeyen borçların taşınır veya taşınmaz varlıklara devlet zoruyla el koyularak karşılanmasını sağlayan hükümleri konu alan hukuk dalıdır.
İcra işlemleri sonucunda, alacak miktarı oranında mal varlığına el konulurken, iflas uygulamalarında icraya göre daha ağır sonuçlar gözlenebilmektedir. İflas davaları sonucunda iflas eden kişiliğin tüm mal varlığına el konulması söz konusudur. İcra hukukunda takibe ilişkin kesinleşme kararının çıkarılması yeterli olurken, iflas davalarında ticaret mahkemelerinin kararı gereklidir. Ticaret mahkemesinden karar çıkmadığı sürece iflasın oluşması söz konusu değildir. İcra davalarında temel alınan üç ana kavram vardır. Tüm davalar bu unsurların tamamının bir arada olmasını zorunlu kılar. Alacak, borçlu, alacaklı icra davalarında temel alınan ana unsurlardır.
İcra ve iflas hukuku içerisinde yer alan icra davalarında ‘’ Alacak’’ sadece maddi değerlerle anılan mal veya para değildir. Boşanma sonucu velayeti verilmiş çocuklar da icra davalarında alacak olarak değerlendirilmektedir. İcra takibine bahse konu olan alacak para veya alacaklıya verilen bir teminatsa, mahkeme kararı bile olmadan takip başlatılabilir. Takibin yersiz olduğunu ve borcu olmadığını iddia eden borçlunun itirazı sonucu takip durdurulabilir. Bu durumda alacaklı borcu ispat etmek için farklı yollarla yapacağı başvurularla alacağını ispat edebilirse, takibin devam etmesini sağlayabilir.
Haciz yoluyla takip, Çek, poliçe, bonolara özel olan kambiyo senetlerine mahsus takip Kiralanmış bulunan taşınmazlara ilişkin takip, İcra ve iflas hukuku gerçek kişilerin alacakları için icra iflas kanununun uygulanmasını öngörürken, kamu alacaklarının tahsilinde Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasını uygun görmektedir.
İcra ve iflas hukuku herhangi bir sebeple oluşmuş bulunan alacak davalarında Sosyal Devlet ilkesini temel ilke olarak benimsemiştir. Bu sebeple borçlu-alacaklı hakları arasında bu ilkeye uygun dengelemeler sağlanmıştır. Örneğin Sosyal Güvenlik Kanununun 88 ve 93. Maddelerinde belirtildiği gibi emekli maaşlarının hacizden vareste tutulması kararıdır. İcra ve iflas hukukundaki dengeler gözetilerek, icra sırasında el konulan malların, borçlunun daha az ihtiyaç duyacağı mallar arasından seçilmesi gereği olup hacizde öncelikli olarak bu tür mallar değerlendirilmelidir. İcra takiplerini başlatabilmek için diğer dava çeşitlerinde olduğu gibi mahkemeye başvuru yapmak gereklidir. İcra daireleri tarafından açılan davalar sonucunda alacaklının borç takibi yapması mümkün kılınmıştır.
antalya avukat
avukat antalya
antalya boşanma avukatı
antalya ceza avukatı
muratpaşa
konyaaltı
döşemealtı
alanya
manavgat
kepez
lara
iş hukuku
aile hukuku
sözleşme hukuku
sağlık hukuku
Antalya icra takibi
antalya icra tahsilat
avukat berker özdemir
av.berker özdemir